26.4.06
henry fool
mi and l'au
adam yiyen adam
22.4.06
21.4.06
ama yapabileceğim bir şey yok. sadece ikiye bölünebiliyorum.
18.4.06
"seni bırakmadım ki. tam tersine sen beni bıraktın. oysa anlatmak istediğim bir çok şey, ve her şeyi anlatmak istediğim bir tek kişi vardı."
esrarengiz bay kartaloğlu
17.4.06
my love is subliminal
but we're starting up the rain again
starting up the rain again
starting to look the same again
i said, "isn't that a shame?"
starting up the rain again
starting to look the same again
i said, "isn't that a shame?"
install me
a lot of life in you
Yavaşça kalkıp giysi dolabının kapılarını açtı. Dolabın iki kanadı arasında, pencereden saklanarak, soyundu. Önce pantolonunu çıkardı, sonra çoraplarını, en son da siyah bluzundan kurtuldu şık bir hareketle. Sonra hepsini fırlattığı yerlerden alıp teker teker katladı ve dolaba yerleştirdi. Bakışlarıyla kendisini süzdü, güzel görünüyordu. Başını yan çevirip dudaklarını uzattı, ve sol omzunu öptü.
abartma.
14.4.06
yeterince beklersen her şey saçma gözükür.
13.4.06
konuşmayı unutur muyum?
nadir olan şey yok gibidir.
12.4.06
needle in the hay
10.4.06
eve gitmek istemiyorum
lonely is the room
the bed is made.
the bed is made.
8.4.06
the more i ignore you, the more i ignore you.
7.4.06
just in case
3.4.06
i'm only here for this moment.