31.10.06

hecir fecir çizdi


30.10.06

completely torn apart

Ona iyi gelmediğimi, aksine onu iyiden iyiye rahatsız etmeye başladığımı fark ettiğim an hiçbir şey söylemeden kalktım.Yatağında sırtı bana dönük yatıyordu, ben de ayakucunda oturmuş onu izliyordum. Gözlerini yummuştu, ama uyumuyordu biliyordum. Gözkapaklarındaki çizgi çizgi hareketlilik gizlemeye çalıştıkça ele veriyordu kendisini. Bana git demiyordu; ama hiç kal da dememişti. Bana uzun süredir hiçbir şey söylemediğini fark ettim işte o an ve birden sıçrar gibi doğruldum ayak ucundan. Yorganın altından görünen küçük beyaz ayağını görmezden gelerek yaptım bunu. Küçük bir öpücük yuttum.

26.10.06



ödev

insanlarla konuşmaya ve onları sevmeye çalışıyorum. insanlarla konuşmaya ve onları sevmeye çalışıyorum. insanlarla konuşmaya ve onları sevmeye çalışıyorum. insanlarla konuşmaya ve onları sevmeye çalışıyorum. insanlarla konuşmaya ve onları sevmeye çalışıyorum. insanlarla konuşmaya ve onları sevmeye çalışıyorum. insanlarla konuşmaya ve onları sevmeye çalışıyorum. insanlarla konuşmaya ve onları sevmeye çalışıyorum. insanlarla konuşmaya ve onları sevmeye çalışıyorum. insanlarla konuşmaya ve onları sevmeye çalışıyorum.

22.10.06

teselliyi uykuda bulanlara ağıt ya da çiğnemeden yutmayınız

anne doğduğumdan beri böyle miyim ben. bir şey var; bir tek sen biliyorsun. bildiklerini gizlemekte üstüne yok ve. üstüme hiçbir şey olmuyor. her şey fazla geliyor. gözlerimi kapatıyorum, unutuyorum olanları. sonsuz bir can sıkıntısını yoğuruyorum, kokusu ellerimde kalıyor. bir vahiy gibi yaz yaz diyorlar hep bir ağızdan. yaz yaz yaz. klinik miyim kritik mi. neyim ben böyle prematüre; mide bulantısı içinde zamanı kusup geri içiyorum. yaşasın ölüm. yaşa ölümsün anne. teselliyi uykuda ararken yerde bulmak istiyorum.

beni bağışlayın.

12.10.06

sevgili kirpiklerim

ıslak bir şemsiye kadar rahatsız edici buluyorum yaşamayı. en çok kirpiklerim uzun saatler boyu birbirine değdiğinde huzurluyum. sevgili kirpiklerim. hayatımdan bazı şeyleri kolaylıkla çıkarabilmem demek hayatıma başka bir şeyleri kolaylıkla alabileceğim anlamına gelmez tabii ki. ‘hiçbir şey hiçbir şeyi tam doldurmuyor demişti’ e. e. neden hep bu kadar haklı?

doktorumu mutlu görünce ben de mutlu oluyorum. ona sordum, niye bu kadar mutlusunuz bir şey mi oldu dedim. o da hayır ben hep mutluyum dedi yine pis pis gülümseyerek. onun yanına gidince aniden iyileşiyorum.

doktora giderken yola çıktığı ilk an kendini daha iyi hissetmeye başlayan o hastayım ben, evet. her şey tamamen psikolojik.