11.2.06

everything in its right place

sabahları ağzında limon tadıyla uyanan adam bu sabah gözlerini açar açmaz çoraplarını düşündü, sadece çoraplarını. kalkıp onları bulmalıyım, bir an önce giymeliyim çok geç olmadan. akşamdan izlediği filme yeni sahneler eklemişti rüyasında. hem de ne sahneler. belki de bu sabah, rüyaların verdiği bu ilhamla nefis bir film senaryosuna başlayacaktı.. hayır, film yazmak onun işi değildi; elindeki tabancayla şakağını kaşıyan kısa saçlı kadın yazabilirdi ancak filmleri. hem de çok iyi yazardı. ama artık yazmayacağını söylemişti. durup durup herkesin şu soruyu sorduğunu duyuyordu sıklıkla bu kadın: "peki sonra?.."

ama sonrası artık umrunda değildi adamın. sabahları uyanır uyanmaz çoraplarını giymek, kahve suyu koyup soğuk suyla yüzünü yıkamak, akşama birkaç kişiyle görüşüp saçmalamak, "peki sonra?" sorusunu artık duymayacak hale gelene kadar içmek ve uyumak istiyordu sadece. kadına baktı, elindeki tabancayla çok tuhaf görünüyordu. ürkütücü ya da üzücü bile değildi. tabancayı kadının elinden alıp yavaşça yere bıraktı ve "kahve içelim mi" dedi, "hem sen de çoraplarını giy artık, üşüyeceksin".

Comments: Yorum Gönder



<< Home